1500 yillik Islam gelenegini, sürekli olusan bir fenomen olarak görmemiz, tarihsel sürecin her asamasini degerli kilmaktadir. Sürekliligimizi koruyabilmemiz ise bu asamalarin her birinin tetkiki sayesinde mümkün olacaktir. Tarihsel sürekliligi kirdigimiz zaman öteki kavramlarin zihinlerimizi nasil istila ettigini ve görünüsler dünyasini nasil gercekmis gibi algilayip, sözde sorunlarla ugrastigimizi görmekteyiz. Gelenegimizdeki siyasi ve itikadi bir tavrin icsellestirilmesine yönelik modern bir okuma olan bu eser, mesruiyetini; günesin altinda söylenmedik hicbir sey kalmayacaktir ve her siyasi-dini sistem söylemini ve bunun sürekliligini koruyacaktir önermelerinden almaktadir.
Bu kitap, yöneten ve yönetilen iliskilerinde farkli bir Islami siyasal tavir gelistirmenin tarihsel köklerini Hasan el-Basride aramaktadir. Zira o, tek basina bir ümmet diye nitelendirilmektedir. Ve onun yasadigi cag ise, Islam Düsüncesinin Tesekkül Dönemi diye adlandirilmaktadir. Kurumsallasan ve birer siyasiitikadi model haline gelen mezheplerinakimlarin fikirleri bu dönemde tomurcuklanmaya baslamistir.
