Belki de kirilmistir kalbim. Bildigimiz anlamda kirik bir kalp degil, sadece ortadan ikiye catlamis bir kalp de degil. Sömine rafindan alinip, sert bir el tarafindan sökülerek parcalarina ayrilan, sonra da paramparca bir halde yere birakilan bir saat gibi. Bir daha calisamayacak kadar parcalanmis bir saat
Ünlü bir kuyumcu ailesinin gelini olan Isabella Winterbourne, kalbi acidan kavrulsa da, 1901 yilinda esiyle birlikte o cok kiymetli hediyeyi Avustralya parlamentosuna teslim etmek üzere bir gemi yolculuguna cikmak zorundadir. Ancak gemi Queensland sahilinde batar ve bu kazadan sag kurtulan tek kisi Isabelladir. Ve ne talihtir ki esinin gözü gibi sakindigi hediye de kiyiya vurmustur. Isabella bir karar vermek zorundadir. Ya kocasinin zengin ve baskici ailesine geri dönecektir ya da elindeki bu hediyeyle yillardir özlemini cektigi sakli rüyasini gerceklestirecektir. Iste o an ucsuz bucaksiz karanlik sahilde bir isik dikkatini ceker. Ve Isabella deniz fenerinin siginagina birakir kendini
Bir asir sonra Libby Slater, hic karsilik beklemeden sevdigi adami kaybedince, artik ona anlamsiz gelen Paris sehrini ardinda birakmaya karar verir. Yasamini cocuklugunun gectigi Deniz Feneri Koyunda devam ettirecektir. Ancak yirmi senedir hic görüsmedigi kiz kardesinin düsüncesi onu endiselendirse de gecmiste yapilan hatalarin telafisi yoktur. Dahasi fener evinde kalmaya basladigi günler ona bu koyun her zaman sürprizlerle dolu oldugunu gösterecektir
Kir Cicegi Tepesi ile gönülleri fetheden Kimberley Freeman, farkli yüzyillarda yasamis iki kadinin gecmisi geride birakip geleceklerine yön verislerini ustalikla anlatiyor. Ve bu kadinlarin aradiklari cevaplar ise Deniz Feneri Koyunda sakli.