Sanatcinin hayalindeki dünya ile realist dünya birbirinden cok farklidir. Sanatci, icinde yasadigi zamana uyum saglama konusunda normal insanlara oranla cok daha farkli sikintilar yasayabilir cünkü o, yasanilan zamanin insani degildir. Bu durum bütün gercek sanatcilarin ortak sikintisidir. Akif de bu sikintiyi iliklerine kadar yasamis olanlardan biridir. Mill Mücadele esnasinda canla basla calisan sair, zaferden sonra hic hak etmedigi muamelelere maruz kalmis ve bicak kemige dayaninca da vatani terk etmeye mecbur olmustur.
Bu kitapta Akif hakkinda cokca duydugumuz kliselerden mümkün oldugunca uzak durulmaya calisilmis, özellikle Birinci Dünya Savasi ve Mill Mücadele yillarinda hicbir karsilik beklemeden ve hicbir resm vazifesi ve sorumlulugu olmadigi halde gönüllü olarak yaptigi hizmetler üzerinde durulmustur. Eser; Akif özelinde, bir dönemin siyas hayatina, devrin sartlarina ve Osmanli Devletinin icinde bulundugu duruma da isik tutuyor.
