Plazadaki parlak kariyerini birakip cogunluk kanaatine göre düsey bir transferle kafede calismaya baslayan ve bu hamlesiyle belki de pek cok kisinin aklindan gecirip, hayata geciremedigini basaran Fulsen Türker, birinci kitabi Garson ve Mutlunun ardindan simdi de Ask Olsunda hikayesini anlatmaya devam ediyor ...
Bir sehri birakip baska bir sehre göcmek, asik olmak gibi bir seydi. Sadece göcmek de degil; yedigimiz, ictigimiz, seyrettigimiz her seyin ama her seyin özü askti. Dogada pazartesi, persembe ve cuma yoktu; onlari biz uydurduk. Ama kis vardi, bahar vardi. Dogamizda ask vardi. Hayattaki her sey aska benziyordu.
Burasi Datca
Yol üzerinde gecerken ugranabilecek bir kasaba degil, son durak ...
Prototip insan hayatinda mutlu son ... Ege sahilinde sakin bir hayat
