Son yüzyilda Alevligi yazanlar, hep Alevligin öz kaynaklari olmadigini ifade etmis ve onun gercegini, özünü yok saymistir. Farkli uluslara ve irklara ait hurafelerin bir yansimasi olarak kabul edilen Alevlik, hep Islam disina itilmis; inanc ve gelenekleri, mitolojik söylemlere bogularak baskalastirilmaya calisilmistir. Insanimizin, özellikle de genclerimizin akillarini bulandirma, bu calismalarin temel hedefi olmustur. Günümüzde insanlar, Alevligin temel kaynaklari konusunda karmasikliga düser olmus, Alevligi nerede ögrenmeleri gerektigini sasirmis, sürekleri hakkinda süpheye düsmüslerdir. Saskinlik, toplumumuzun büyük bir kismina musallat olmustur.

Cok emek verilerek hazirlanmis olan bu calisma. Konu hakkinda yeni bir cigir acmaya, insanlari Alevligin gercegine tasimaya namzettir. Yazar, bu kiymetli eseri sayesinde Alevlik hususunda insanlarin yönünü cevirecegi dogru menzili sunmus bulunmaktadir.

Kitabin herkesin okumasi gereken bir kaynak kitap oldugu kanisindayim. Konularin tasnifine ve isleyisine hayran kaldim. Bu bakimdan calismanin Alevligin Elkitabi olarak vasfetmenin daha dogru olacagi kanaatini tasiyorum.