Avrupalilarin Türk tüccarlar icin söyledigi Cariktan cariga lafini ilk duydugumda cok abartili gelmisti. Baba carik giyer, oglu iskarpin ama torun yine carik giymeye baslarmis. Yani bir ticarethane ücüncü nesle gecmeden yok olur, kapanir gidermis.

Zamanla ikinci nesilden ücüncü nesle gecemeden sudan sebeplerle devreden, satilan, kapanan, iflas eden ve ortalama ömürleri on bes yili gecmeyen, sahis ya da aile sirketlerini yakinen gördükten sonra, abartili bir söz olmadigina karar verdim.

Sirketin iflasi ile yalniz ekonomik olarak para batmiyor. Ayni zamanda sirketlerle insanlar, aileler ve toplumlar yara aliyor. Sirket iflaslarindan kaynaklanan ekonomik zararin daha fazlasini, sosyolojik boyutuyla topluma zararin yansimasinda görüyoruz. Esas telafisi mümkün olmayacak yapi yipraniyor.

Her gün birbirinin benzeri olan iflas haberleri aliyoruz. Peki, bu hep böyle mi devam edecek

Bu eserle, ülkemizdeki sahis ve aile sirketlerinin kisa ömürlerini sorgulamak ve sirket sahiplerine ayna tutmak istedik.