1980 darbesinden sonra cikarilan zorunlu hizmet yasasiyla Toroslarin eteklerinde bir ilceye tayini cikan Doktor Handan, bilinmezlerle dolu bir dünyaya adim atmanin tedirginligini yasiyordu. Anadolunun bu kücük ilcesinde toplumsal yasam celiskilerle doluydu ve bambaska bir hayat bekliyordu onu. Hastanede calisirken hekimligin hazzini yasayacak olan genc doktor, ayni zamanda hayatinin en büyük askina rastlayacakti. Ama ilcedeki celiskiler yumaginin icinde önemli bir tehlike, bir kötülük dolasiyordu. Gelisen olaylar, sevdikleriyle beraber Doktor Handani da icine alacak, bu kötülükten kurtulmak icin amansiz bir mücadele baslayacakti.

Dagdaki Ates, heyecanli bir yolculuk gibi okuyucuyu sariyor. Bu romanda Anadolunun gercegini görmenin yaninda, saf bir aski, dostlugu, yardimlasmayi ve mücadeleden asla vazgecmemenin önemini bulacaksiniz. Akici bir dille yazilan Dagdaki Ates, salam kurgusuyla akillarda uzun süre iz birakacak, Türk edebiyatinda önemli bir yer edinecek.