Olagan bir günün mutlu akisinda tasmali bir kanguru ile göz göze gelseniz ne hissederdiniz Güzeller güzeli gözleriyle sizi delip gecerek bakan, üzerinden annelik asaleti akan ve mutlulukla havalara ziplamasi gerekirken tasma ile baglandigi icin saskin ama hala dimdik durabilen bir kanguru hayal edin. Tasmayi hicbir hayvana yakistiramayan zihniniz duruma hangi kösesinden isyan edecegini sasirmaz miydi Tasmali Kanguru tam da bu aykiriligin ve beraberinde getirdigi olagandisi mücadelenin romani.

Bir anligina Champes dElysee, Beyoglu ve ya Times Square gibi, her milletten, her kültürden, her yastan insanin dolastigi kalabalik bir sokaga gitseniz zihninizde, o sokaktaki herkesi elinde Tasmali Kanguru romaniniyla hayal edebilirsiniz. Roman o sokaktaki herkesin ruhuna dokunabilecektir. Yasli bir amcayi, ya da tüm ömrünü yanlis bir evlilikle gecirdigini düsünen teyzeyi, modern yasamlarinin icinde iliskileri ile ilgili vitrini pozitif tutan fakat icerden eksilen ciftleri, ailesiyle yasadigi evden ayrilip evlenmeyi özgürlük olarak düsünen bir genci, hayatinda bir yol gösterici bulamayip bocalayan insani, dogrularini bocalayanlarla paylasmak isteyen insani, o sokaktaki herkesi Tasmali Kanguruyu keyifle okumus ve elinde tasirken görebilirsiniz.

Deniz Basibüyük bu romaninda da, ustalikla kullandigi kalemiyle, okuru en az konusulan ama en yogun yasanan duygularin sinirlarinda gezdiriyor. Nasil ki tasma ile gezdirilen bir kanguruyla göz göze gelen o görüntüyü bir daha unutamazsa, bu sahane roman da ayni etkiyi yaratacak ve eline alip bir solukta okuyacak siz okuyucularin ruhunda kalici izler ve yildizlar birakacaktir.