Paranin diskiya benzetilmesi oldukca ilginc bir analojidir. Eger cok yer icerseniz cok olur. Az yer icerseniz az olur. Yiyip icme de sizin refah seviyenize bagli bir durum. Sonucta da diski ona göre olur. Bu durum sahip oldugunuz hayvanlar icin, aslinda bütün canlilar icin gecerlidir.
Diski üretimini bir sindirim sistemi sonucu olarak görürseniz ilginc cikarimlara da ulasabilirsiniz. Yeme icme cok ama diski üretimi yok Burada sindirim sisteminde veya sagliginizda bir sorun var demektir. Tersi de dogrudur. Yeme icme az ama diski üretimi cok. Burada da sorun var demektir. Bu iki hal, var olmamasi gereken hallerdir. Sistem sorununa isaret eder.
Ancak ne olursa olsun sonucta elde edilen sey bir diskidir. Kokusu mutlaka cikar. Pistir. Kirdir. Temizlenmesi gerekir
Mekke dönemi cahiliye sistemi bir avuc secilmis tarafindan yönetilmekteydi. Sistem borca dayaliydi. Ellerindeki finansman imkanlariyla bir sekilde herkesi kendilerine borclandirmislardi. Borclu olanlar da sistemin köleleri haline dönüsmüslerdi. Sistemin yöneticileri ayni zamanda dis baglantilara da sahiptiler. Bu destekler Mekke panayirlari üzerinden saglanmaktaydi. Kureys örgütü, pazarlarda kurulan ekonomik menfaat birligini ustaca siyasal bir destege cevirmisti.
O dönem Kureys örgütünün pozisyonu ne ise bugünkü küresel finans elitlerin pozisyonu da odur. Bugün Mekke dönemi cahiliye düzeni yeniden olusturuldu. Bizler de bu cahiliye düzeninin icerisindeyiz. Bir bakima mahkmuz. Bu sistemde ölcü ve mizan öyle bir bozulmus ki ne yaparsaniz yapin hep bir avuc elitin cikarina isliyor. Hz. Muhammed iste bu düzeni yikmak icin gelmisti ve yikti. Ancak günümüzde bizler bu düzene ve zulmüne, farkli gerekcelerle de olsa hep birlikte riza gösteriyoruz.
Bugün yapilacak is bu cahiliye düzenini yikmaktir. Bunun gecmiste nasil yapildigini anlattik. Bugün de ayni sekilde yapilabilir. Yapilmamasi icin de hicbir mazeretimiz yoktur.
