Sefihler anlayamadiklarindan, alimler hasetlerinden, devlet adamlari zulmü Islam adina mesrulastirmadigindan Ebu Hanifeye zulmetti. Millet huzurunda kirbaclandi; hakarete ugradi. Ders okutmasina, fetva vermesine engel olundu. Fakat metanetinden, azminden hicbir sey kaybetmedi. Desiseler, komplolar cesaretini kiramadi. Zindanda kirbac yemeyi bol parali devlet memurluguna tercih etti. Sarsilmaz iradesi ile her seyi kuvvet zanneden idarecileri saskina cevirdi ömrü mücadele ile gecti. Hayatini ilim ve ibadete hasretti. Dünyada köprüden gecen bir yolcu gibi yasadi. Ebul-Ahves Onun vakti kiymetlendirisini anlatirken söyle demisti Ebu Hanifeye üc güne kadar öleceksin denseydi, yaptigindan daha fazla ibadet yapamazdi. Cünkü bos ani yoktu.

Bu kitap, bürokrat olmak icin araya adamlar koyan bazi akademisyenlerin fetva verdigi ve büyük müftü olarak anildigi bir cagda, ictihatlari zan altinda kalir ve kendisi üzerinden Seriata muhalif meseleler mesrulasir korkusuyla devlette vazife almayi reddeden, bu yüzden kirbac yiyen Imam-i zam Hazretlerini anlama ve anlatma vazifesine taliptir. Bütün noksanliklarina ragmen gayesi, seksen üc bin mevzuda ictihad yaparak Ümmetin yolunu acan Imam-i zami, ictihatlarini ve ictihatuslünü yeniden kesfederek genc ilim talebelerine mustagriblerin tuzaklarina düsmeden büyük Imamin izinde nasil yürüyeceklerini göstermektir.