Büyük devlet olabilmenin sartlarindan birisi de devletin varligina yönelik gözle görülemeyen, gizli ve derinden hareket eden tehditlere karsi önceden haberdar olabilmektir. Bunun önemini kav-rayan devletler, sahip olduklari savunma refleksleriyle gerekli müdahaleyi yaparak tehdidi ortadan kaldirirlar. Bu refleksleri besleyen ana damar, her seyden haber almaya bagli gelisen bilginin is-lenmesidir. Bilgi ne kadar dogru islenirse devlet kendi varligini o kadar güclü hisseder. Haber alma ekseninde bilginin dogru yöntemlerle islenmesine önem veren devletler, tarihin her döneminde güclü istihbarat teskilatlarina sahip olmuslardir.
Iste bu kitap, 2500 yillik devlet gelenegine sahip olan Türklerin, kurduklari ilk devletlerden gü-nümüze, mill istihbarat olgusunu nasil gelistirdiklerini, istihbarati toplamak, degerlendirmek ve neticelendirmek adina hangi yöntemleri kullandiklarini tarihsel sürecte ele almaktadir.
Türk devlet geleneginden dogan istihbarat yapisinin gelisimine yakindan bakan bu calisma, Türk istihbarat sistemine ilgi duyan herkese nereden baslanacagina dair ipuclari vermektedir.
