Eski zamanlarda hikayelere, destanlara, siirlere, türkülere ve
sarkilara konu olan ask, maalesef son yillarda bir anlam
kaymasiyla deger kaybina ugramis görünmektedir. Gecmiste
yüksek bir duygu olan ask, evrenin var olus sebebi olarak
degerlendirilip ilah bir boyut kazanmisken, günümüzde
bayagilastirilmaya ve adeta yalnizca cinsellikle bir arada
telaffuz edilmeye calisilmaktadir. Bunda askin, özellikle iletisim
vasitalarinda pespaye bir kullanimla ele alinip duygusal ve
manevi anlamindan uzaklastirilmasinin önemli payi oldugunu
söyleyebiliriz. Duygudan yoksun cinsel iliskilerin adina ask
denilmesi, kavram baglamindan uzaklastirilarak alelade bir
terim haline getirilmesi ve buna bagli olarak karsi cinslerin
birbirlerine ulu orta askim diye hitap etmeleri, askin
yüceligini ortadan kaldirmaya yönelik cabalar olarak
görülmektedir.
Oysaki ask, her seyden önce samimiyet ihtiva eden saf ve temiz
bir duygudur. Elinizdeki bu kitap, harf ve hece sayisi
bakimindan satirlarda fazla yer kaplamasa bile, gönüllerde cok
engin bir yere sahip olan askin, askin yüce bir duygu
oldugunun yeniden hatirlatilmasi gerektiginden hareketle ve
ask ile olusturulmaya calisildi. Safligin, sadeligin, samimiyetin
ve yüksek duygularin ifadesi olan ask, yeniden eski temizligine
ve yüceligine kavusturulabilirse, dünyamiz da belki
cirkinliklerden
ve
bayagiliklardan
uzaklasip
yeniden
yasanabilir bir yer halini alabilir. Bunu basarabilmek adina,
aska sahip cikip kirletmeyelim. O hep temiz kalsin ki insanlik
da yeniden deger kazansin.