Naksbendligin Anadoluya gelisi tarihi itibariyla Kübreviyye Sühreverdiyye ve Mevleviyye gibi bazi tarikatlardan sonra olsa da varligini günümüze kadar sürdürebilmesi ve temsilcileri vasitasiyla bugün Avrupa basta olmak üzere bircok kitada Islamlasma sürecine önemli katkisi olmasi acisindan dikkat cekicidir. Haddizatinda gerek Ankara savasi sirasinda Timur ordulari icinde yer alan gerekse Istanbulun fethine katilan Naksbend dervislerin Anadoluya geldikleri ve az da olsa bu tarikati tanittiklari kaynaklarda belirtilmektedir. Ancak Naksligin Osmanli cografyasinda etkin bir sekilde yerlesmesini saglayan isim Molla Abdullah Ilah olmustur. Bu kitapta öncelikle Abdullah Ilahnin yasadigi zaman dilimde Anadoludaki tasavvuf hayat ve tarikat yapisi hakkinda bilgi verilerek Naksligin Anadoluya gelisinin nasil gerceklestigi gösterilmis; sonrasinda Abdullah Ilahnin hayati halifeleri eserleri ve temsil ettigi Ahrariyye kolunun Anadoluda nasil yayildigi anlatilarak seyhin tasavvuf egitimin temel unsurlari ve Varidat serhi cercevesinde tartismali konulari nasil isledigi izah edilmistir. Eserlerindeki tasavvuf kavram ve konulara yer verilmesinin yani sira son bölümde Türkce kaleme aldigi Mesleküt-talibn Zadül-müstakn ve Usl-i Vusl-i Ilahiyye adli kitaplarinin tahkiki gerceklestirilmistir. Konular islenirken calismanin amaci dogrultusunda asl kaynaklara müracaat edilmis ve özellikle seyhin tüm eserleri dikkate alinarak risalelerinden yapilan genis alintilarla tasavvuf bakisi bizatihi onun diliyle gösterilmeye calisilmistir.