Karmasik duygu saganagi altindaki körpe gönüllü kiz, uyku ile uyaniklik arasinda, direkleri
cali cirpidan örülen kum rengi haymenin önüne oturmus yigitlige hükümlü genc adama
bakiyordu. Günes yanigini andiran, oldukca pürüzsüz ve temiz yüzlü gence kim oldugunu
sormus, oysa ondan yanit alamamisti. Mecnunun Leylaya sevdasiyla Firat ve Dicleyi
karsilastiriyordu. Hangi sevda digerinden farkliydi
Korku ve merak irmagina bürünen, Dicleden daha durgun degildi. Ne yana esecegini
bilemeyen deli rüzgara benziyordu duygulari.
Beri yanda düsünüp dururken icrek bir yalnizliga büründü bütün bedeni. Babil topraginda,
kayiplarinin yerine yenisini koyamadigi icin bin bir aciyla yogrularak akip giden zamani
tersine cevirmek istiyordu.
Cehennem, aci cektigimiz yer degildir. Aci cektigimizi kimsenin duymadigi yerdir. Tanri,
size benim kanimla cevap veriyor. diyen Hallaci Mansura mi özeniyordu Hasili iki
sevdayi bir gönüle sigdiramayan o güzel insan, ölümüyle yeryüzündeki hak ve adaletin
tecellisi adina sevdalarin insani ne hale getirdiginin nisani olmustu.
Züleyha, Bagdattan kacmakla yarim kalan sevdalara nester mi vuracak yoksa zalimlerin
zulmünü mü sorgulayacakti..