Bu kitabin konusu da yazilis süreci de ilginctir.
Alevi toplumunda Sercesmede yasanan Babagan Bektasilerle Celebilerin arasindaki ayrilik önemlidir. Bu ayriligi duyup ögrendigim zamandan beri düsünür babamla konusurduk.
Babamla muhabbetlerimizden beri aklimda olan bu konuyu yazacak kadar arastirmistim, toplantilarda anlatiyordum.
Iste bu sürecte 2015 yilinda merdivenden kayip düstükten sonra, boynumda bir agri olustu. Bunun icin doktora gittim.
Bizim Haydar Caglar özel bir hastanede sorumlu müdür konumunda ona vardim. Nöroloji uzmani arkadas boynumdan ilacsiz bir filim istedi, filim cikinca bu defa da ilacli bir filim istediler; ilacli filim cekilince bana bakislar degisti, ortaligi bir telas aldi. Doktor arkadasimin ogluydu yanina vardik. Doktor dedi ki omurilik icinde bir kitle var. Bunun ameliyat cok riskli, ameliyat etsek bir tarafin felc olur yani getirisi götürüsünden fazla dedi. Durumu gidip Dr Dilaver abiye sordum. O beni Dr Ali Ihsan Ökteme gönderdi.
Ali Ihsan hoca yeniden ilacli bir filim cektirdi. Cekilen filmi inceleyince dedi ki, Ali Riza bu filme bakarsak hemen seni ameliyat etmeliyiz ama omurilige müdahale etmek de cok risklidir. Benim sana önerim su. Eger bu kitle kanserse en fazla 7 ya da 8 ayda ölürsün, bu bilemedin bir yil sürer. Beni dinlersen her seyi bi yana birak git anani gör, caktirmadan sevdiklerini ziyaret et. Eger 7 -8 ay icinde ölmezsen bil ki bu kitle kanser degil gördügün travmalarin bir izi bunu unut böyle yasa git dedi.
Ben de doktorun recetesine uyup, her seyi birakip köye gittim.
Köyde -aliskanligim geregi- zaman zaman internete bakiyordum, bir gün Haci Bektasin cocugu yoktur diye yazan bir yazi okudum. Buna bir cevap vermek icin, bilgisayari acip yazmaya basladim, konu beni alip götürdü, sonucta bu kitap ortaya cikti. Iste bu kitap, bu günlerin bir ürünüdür.
Ask Ile...
Riza Aydin
