Calisiyoruz. Yarinlar yokmus gibi. Ki aslinda pek de yok, cünkü yarin bugünle ayni, dünle de. Calisma hayatinin vaat ettigi yarin, yine calismak. Daha cok calismak. Hatalarimizdan ders cikara cikara, gelise gelise, düse kalka; daha dogrusu düsmeye izin olmadan, hep ayakta kalarak calismak. Cünkü hep cok is vardir. Kizariz calisiriz, haksizliga ugrariz calisiriz, aglariz calisiriz. Biz calisiriz. 724 calisiriz. Uykularimizi feda ederiz. Zamanimizi, mekanimizi, hayatimizi armagan ederiz sorgusuz sualsiz. Hele ki lehimize bir kolaylik olursa daha da cok calisiriz. Zam alirsak iki kat, takdir görürsek üc kat fazla calisiriz. Az calismayi beceremeyiz, biz egitimimizle emegimizle geldigimiz isin hakkini verme derdindeyiz; minnetle, tutkuyla, hirsla calisiriz. Biz bu cagin hayalsiz büyüyen cocuklari olduk. O yüzden de kaybolduk, hapsolduk bu labirentte. Artik cikis yolunu arama, bu yolculukta kendimizi bulma vakti.