Kibirli kisi, görüntüye cok önem verir. Bazen bas köseye bazen de üc kisilik yere tek basina oturur, ayakta bekleyenleri umursamadan. Arabada arka koltukta oturmayi tercih eder. Yemegin en iyisini ilk önce kendisine bekler. Bulundugu yerde kendisini elestirebilecek kisi varsa, onu ve zekasini överek etkisiz hale getirmeye calisir. Kendisinden büyük gördüklerine de övgüler dizer. Asagi gördükleri ile arasina mesafe koyar. Herkesin faydali gördügü bir is varsa; o, isin icinde var oldugunu belirtir. Bununla, geldigi mevkileri bileginin hakkiyla elde ettigini vurgulamak ister. Sefaat kullanacaksa, öncelikle kendi cikarini hesap eder. Hatiri sayilir dostlarindan ve görüsmelerinden söz eder. Siradan insanlara hep bilgili ve güclü görünmeye calisir. Onun eski arkadaslari ve eski mahallesi, artik yoktur. Is görücü ve cözüm üretici görünür ama kendisine bir fayda saglamiyorsa, bahanelere siginarak kaybolur. Basarilari kendisine, basarisizliklari baskasina yontar. Sahip olmak, büyük olmak ve sürekli el üstünde tutulmak icin hirsini hic eksiltmez. Onun, önünde diz cöktügü ve boyun egdigi kisiler cok zengin ve üst düzey unvanlilardir.
Bu görüntüler irkciliga, fasizme, emperyalizme, politikaya ve ekonomiye yansidiginda etkisi hem yaygin hem de cok can yakici olur. Bu alanlardaki kibir, kaynagini sirkten ve zulümden alir. Sirk ve zulüm; hukuku zedeledigi icin Allaha karsi büyüklenmekten ve meydan okumaktan cekinmez. Baska bir deyisle, Allaha karsi geldigi icin hukuku rahatlikla cigner.