Hz. Peygamberin hayatina dair her dönemde farkli cografyalarda yüzlerce kitap yazilmistir. Oysa bir
insanin biyografisinin zamana veya cografyaya göre degismesi mümkün degildir. Disaridan bakildigi
zaman ayni konu ve icerikte pek cok kitabin yazilmasinin temelde bir anlami olmadigi ileri sürülebilir.
Ancak her siyer yazari Hz. Peygamberin hayatini kendi dönemine, yasadigi cografyanin kültür
cevresindeki insanlarin anlayabilecekleri dilden aktarmaktadir. Üstelik konu ve icerik ayni olsa da her
yazara göre üslup, anlatim ve tercih edilen konular oldukca farklidir.
Hicbir ulusun konustugu ve yazdigi dil, degismeden varligini sürdüremez. Tam tersine dil, ya gelisir,
genisler ya da daralir, siglasir, belki de kaybolur. Diger taraftan toplumlarin kabulleri, hayata bakislari
da nesilden nesile farklilik göstermektedir. Burada yapilmasi gereken sey degisen anlayis ve bakis
acilarina uygun yeni bir dilin gelistirilmesidir. Bundan yüz ve hatta elli yil önceki dili, genc nesillerin
anlamasini beklemek gercekci olmaz. Genclerimiz icin hazirladigimiz bu siyer kitabinda da temel
amacimiz onlarin anlayacagi bir dili yakalayabilmektir. Ayni sekilde onlarin sorularina cevap vermek,
belki yanlis bilinenlerin dogrusunu anlatmak ve Kuran, sahih hadis ve saglam tarih anlatimlari temelli
dogru bilgileri sunmak baska bir hedefimizdir. Ayrica onlara tarihi bilgiler verirken hayatlarina
dokunabilmek öncelikli gayemizdir. Bunu yaparken dikkat ettigimiz husus, Hz. Peygamberle ilgili
zamana uygun yeni hikayeler üretmek yerine zaman, cografya ve kültürel farkliliklarin nasil anlasilacagi
konusunda saglikli bir yöntem kazandirmaktir.