Suclular Nasil Düsünür 1984 yilinda ilk kez yayimlandiginda suca ve sucluya bakisimizi temelden degistirecek bir devrim
baslatti. Sucun kaynaklarini ve carelerini cevreleyen beylik mitleri teker teker yerle bir etti. Aradan gecen yaklasik kirk yil
icinde suc sosyolojisinde, psikolojisinde, sosyal hizmetler alaninda, hukukta yeni ve hala devam eden hararetli tartismalarin
fitilini atesledi. Bircok polisiye filme, romana ve popüler diziye ilham kaynagi oldu. Suclunun zihninin kuytu köselerine
kadar actigi pencereyle daha önce görmedigimiz ve bazen görmek istemedigimiz gerceklerin canli ve grotesk bir tablosunu
sundu.
Sucluyu suclu yapan toplum mudur, yoksa mizaci midir
Sucu suclu yaratiyor olabilir mi
Sucluyu gözünden tanimak mümkün mü
Suclu zihniyeti diye bir sey var midir, varsa nedir
Hizla degisen toplumsal sartlarda suc ve suclunun tanimi nasil
degisiyor, hangi bilesenleri sabit kalmaya devam ediyor
Suclu gibi düsünmek, suclulardan ve suctan korunmamizi
saglayabilir mi
Sucu ortadan kaldirmak ve sucluyu islah etmek gercekten mümkün mü
Stanton Samenowun ev ici siddet, dijital suclar ve terörizm gibi güncel konulari da dahil ederek 2022 yilinda gözden
gecirip genislettigi, artik klasik haline gelmis bu eseri, suclunun zihniyetini ve motivasyonlarini genis bir suc katalogu
ve suclu profili üzerinden degerlendiriyor. Soygunculardan katillere, zimmetine para gecirenlerden uyusturucu
kacakcilarina, tecavüzcülerden teröristlere uzanan genis bir yelpazede onlarca suclunun insani hayretler icinde birakan
hikayesine yer veriyor ve su soruyu tekrar soruyor Suc ve suclu konusunda gercekleri kabul etmeye hazir miyiz