Alafrangalik nedir Bizim icin bunun begenilen ve ayiplanan yanlari var midir Bunun milli adetlerimiz üzerindeki etkileri ne olmus Ne oluyor Ve ne olacak Ve ne olmasi arzu olunur Iste bundan sonra toplumsal hayatimizla kuvvetli baglari bulunacak birkac soru Böyle büyük ve ciddi meseleleri halletmek güc ve yetkisi herkesten önce zamana, gelecege aittir. Bu eser, alafrangayi asagilamaya degil, tam tersi onu yanlis anlasilmaktan kurtarmaya hizmet edecektir. Daha dogrusu bu roman herhangi bir amaca hizmetten daha cok halki güldürmek icin yazilmistir.
Hüseyin Rahmi Gürpinarin cesur kaleminden cikan hem eglenceli bir hikaye sunan hem de derinlikli bir elestiri barindiran Sipsevdi, gücünü mizahtan alan bir romandir. Ilk olarak Alafranga adiyla 1901de Ikdam gazetesinde tefrika edilmeye baslayan eser; o dönemde sansüre takilarak yasaklanmis, Sabah gazetesinde tefrika edildikten sonra ilk baskisi Mihran Matbaasi tarafindan 1911 yilinda yapilarak günümüze kadar ulasmayi basarmistir.
Sipsevdi ask ekseninde Dogu ve Bati kültürünün özelliklerini elestirel bir dille aktarirken alafranga züppe ruhunu, Meftun ve cevresi üzerinden yansitmaktadir. Tanzimat dönemi züppe tiplemelerinden bazi özellikleriyle ayrilan Meftunun ahlaki acidan yozlasmis alafranga kimligi isiginda hirsizlik, yalan, tuzak ve aldatmalarla dolu bir aile faciasi üzerinden Bati özentiligini sorgulayan roman; zengin diliyle klasik vasfini kazanmis eserlerden biri olarak ön plana cikmaktadir.