Murray Rothbardin 1982 yilinda yayimlanan Özgürlügün Etigi, politik felsefe alaninda önemli bir dönüm noktasi teskil etmektedir. Rothbard bu calismasinda, John Locke ve dogal haklar geleneginden faydalanarak kapsamli bir politik etik sistemi kurmakta ve farkli bir toplumsal düzen anlayisi sunmaktadir.
Kitap, insan haklarinin ve adaletin dogasini felsefi bir cercevede ele alirken, mülkiyet haklari, sözlesmeler, saldirmazlik ilkesi gibi kavramlari derinlemesine incelemektedir. Rothbard, bireyin kendine ait olma hakkindan yola cikarak etik bir sistem kurgulamakta ve bu sistemin güncel politik sorunlara nasil uygulanabilecegini tartismaktadir.
Eserde, devlet kurumunun mesruiyeti ve islevi sorgulanirken, yaygin politik teorilere elestirel bir bakis getirilmektedir. Rothbard, zorlama ve siddet kullaniminin ahlaki sinirlarini cizerken, özgürlük ve sorumluluk arasindaki dengeyi de irdelemektedir.
Özgürlügün Etigi, yalnizca liberteryen düsünce icinde degil, politik felsefe, etik, hukuk teorisi ve ekonomi alanlarinda da önemli tartismalara zemin hazirlamistir. Akademisyenler, ögrenciler ve politik fikirlerle ilgilenenler icin, Rothbardin düsünce sisteminin anlasilmasinda kilit rol oynayan bu eser, halen güncel tartismalara isik tutmaktadir.
Kitap, hem Rothbardin düsüncelerini benimseyen hem de elestirel yaklasanlar icin kapsamli bir kaynak olma özelligi tasimakta ve politik felsefe literatüründeki yerini korumaktadir.