Hace Abdullah el-Ensar el-Herev, Eb Eyyb el-Ensarnin nesebinden oldugu icin Ensar; Heratda dogdugu icin de Herev mahlasiyla meshur olan bir mutasavviftir. Herev, döneminin Hanbel mezhebinin öne cikan alim ve savunucularindan kabul edilmekle birlikte, Islam tarihinde, özellikle tasavvuf tarihinde özellikle tasavvuf felsefenin yani sira tasavvuf uslünün olusmasi, istilahlarinin tesekkülü ve anlam zenginligi kazanmasinda katkisi olan alimlerdendir. Bu anlamda Herev, kendi dönemine ve sonraki dönemlerde olusan tasavvuf olusuma, özellikle tasavvufun felsef boyutuna yeni bir anlayis kazandirmistir. Sadece tasavvuf tarihinde degil, hadis, tefsir gibi temel Islam bilimlerinde de önemli isimler arasinda sayilan Herev, vahdet nazariyesiyle meshur olan Ibnül-Arab öncesi usl, eser ve nazariyati itibariyla etkili olan Ekber Ekolün ortaya cikmasina vesile olmustur. Calismalari tasavvuf sahasinda yogunlasmis, tasavvuf tarihinde haller ve makamlar konusuna belli bir cerceve kazandirmistir. Nihai makamlar, tevhdin hakikati, varlik ve varolus gibi bircok konu onun eserlerinde ve uslünde zemin bulmus, yeni bir anlam ve seviye kazanmistir.
Herevnin tevhde bakisi, Nihayet makamlari ve tevhdin hakikati konusuna odaklanan bu calisma, öncelikle tevhd, tevhdin cesitleri ve tevhdin tekamülü konularinin detayli izahlarindan olusmaktadir. Herev, Nihai makamlari Kurandan ayetlerle delillendirmis; bunlari cogunlukla üclü tasnifler seklinde, daha somut ifade etmek gerekirse Savam, Shavas, Shassül-havas halleri olmak üzere üc farkli durumda izah etmistir. Tevhd, vahdet, hakikat ve Nihayet makamlarina getirdigi yeni ve özgün bakis acisiyla kendi dönemi basta olmak üzere genel tasavvuf tarihi ve günümüz irfani icin iz birakan büyük mutasavviflarindan kabul edilmektedir.