Peygamberler, hem dünyada hem de ahirette insanligin mutluluga erismelerini saglamak amaciyla Yüce Allah tarafindan gönderilmis elcilerdir. Bu kutlu elcilerin sonuncusu Hz. Muhammed de sas., kendisine inanan insanlara rehberlik etmis, onlar icin örnek hayat sergilemistir. Bu sebeple, hangi asirda yasarsa yasasin, ona inanan insanlarin ideal bir mümin olabilmeleri, büyük ölcüde onu tanimalari, cizgisini takip etmeleri, ortaya koydugu ideal davranislara uymalari ile mümkün olacaktir. Bu noktada, her seyden önce, onun cizgisinin, ideal davranislarinin, yani sünnetinin ne oldugu, nasil anlasilmasi gerektigi, gecmiste ve günümüzde en cok konusulan, tartisilan konularin basinda gelmektedir. Bugün hadis-sünnet sahasinda calisanlarin en cok üzerinde durduklari konu, sünnetin dogru bir sekilde anlasilmasi, yorumlanmasi ve bunun icin yeni bir metodoloji olusturulmasidir. Hz. Peygamberin ilk muhataplari olan sahabenin sünnet anlayisinin bu dogrultuda yapilan calismalara katkisi bulunabilecegi düsüncesiyle, böyle bir konuyu tetkik etmenin yararli olacagina inandik. Önemi kadar, zorlugu da ortada olan böyle bir alanda yaptigimiz calismamizin bu yolda atilmis mütevazi bir adim olarak hüsn-i kabul görmesi, en büyük arzumuzdur.
