Istanbul...
Tüm dünyanin yüzyillar boyunca gözdesi bir sehir. Medeniyetlerin odagi. Iktidar
kavgalarinin besigi.
Dogudaki son Roma.
Sultan II. Mehmede Fatih unvanini kazandirmasiyla birlikte bir Türk sehri
haline gelen bu kadim sehir, Islam dininin temel felsefesi, basta Türk
gelenekleri, Bizans mirasi, Ermeni,
Rum, Yahudi, Arap, Latin katkilariyla 72 milletin bir arada yasadigi bir yeryüzü
cenneti...
Osmanli sonrasi Cumhuriyet ile birlikte korkunc bir süratle büyüyen ve
genisleyen bir sehir haline gelmis Istanbulda, eskiden gündelik hayat nasildi
Iste bu sorunun cevabini bütün detaylariyla ilk defa kaleme alan kisi, 1928
yilinda vefat etmis olan Balikhane Naziri Ali Riza Beydir.
Eski Istanbulun renkli hayati ve bu hayatin kahramanlariyla ilgili carpici bilgi ve
tespitlerini, 1920-1925 arasinda Peyam-i Sabah basta olmak üzere cesitli gazete
ve mecmualarda yayinlanan yazilarinda bulmak mümkündür.
XIX. yüzyil merkez alinarak yazilan ve anlatilan dönemle ilgili folklorik, tarih ve
sosyolojik pek cok malzemeyi ihtiva eden, meshur olmus ya da gölgede kalmis
kahramanlariyla eski Istanbulu günümüze tasiyan bu yazilar, okurlari bir tarih
ve medeniyet yolculuguna cikariyor...
Istanbulu Istanbul kilan ayrintilar bütün renkleriyle burada.