Anayasanin 19. maddesi ile Avrupa Insan Haklari Sözlesmesinin 5. maddesinde düzenlenen özgürlük ve güvenlik hakkinin güvencesinde olan ve insan onuruyla da siki bir iliskisi bulunan hareket özgürlügünün, hak ve özgürlükler icerisinde temel bir konuma sahip oldugu kuskusuzdur. Gercekten de hareket özgürlügünden yoksun birakilmis bir kimsenin diger pek cok hak ve özgürlügünü kullanmasi da ya imkansiz hale gelmekte ya da zorlasmaktadir. Nitekim Avrupa Insan Haklari Mahkemesi de özgürlük ve güvenlik hakkini, demokratik bir toplumda en yüksek derecede öneme sahip olarak nitelendirmektedir.
En yüksek derecede öneme sahip özgürlük ve güvenlik hakkinin güvencesi altinda bulunan hareket özgürlügünün fiilen korunabilmesi icin kisilerin söz konusu özgürlüklerine yapilacak hukuksuz müdahalelerin ceza yaptirimina ugramasi gerektigi üzere, karsilastirmali hukukta oldugu gibi hukukumuzda da kisilerin özgürlüklerine yapilacak müdahaleler suc olarak kabul edilmistir. Kitabin konusunu olusturan, kisiyi özgürlügünden yoksun kilma sucunun düzenlendigi TCK m. 109da, bir kimseyi hukuka aykiri olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak özgürlügünden yoksun birakan kisiye hapis cezasi verilmesi öngörülmüstür.
Kisiyi özgürlügünden yoksun kilma sucunun korudugu hareket özgürlügünün öneminden yola cikan ve ögreti ile uygulamanin birlikte dikkate alinip konunun tüm yönleriyle incelendigi bu kitapta, hak ve özgürlüklerin korunmasinda örnek gösterilenler dahil her ülkede söz konusu özgürlügün esas zayif noktasini, kamu gücüne bakan yönünün olusturdugu gercegi göz önünde tutulmustur. Bu itibarla, Yargitay kararlariyla yetinilmeyip Anayasa Mahkemesi ve Avrupa Insan Haklari Mahkemesi kararlarina da yer verildigi gibi hukuka uygunluk sebeplerine ve bu kapsamda kanun hükmünün ve emrin yerine getirilmesi hususlarina gereken önem verilmis ve su cun kamu görevinin sagladigi nüfuz kötüye kullanilmak suretiyle islenmesi nitelikli halinin de daha cok netlesmesi saglanmistir.