Goltz Pasanin Anadolu Gezileri, yalnizca bir seyahat kitabi degil; 19. yüzyil sonu Osmanli Anadolusuna dair önyargisiz, gözlem gücü yüksek ve insani bir bakis acisiyla yazilmis nadir belgelerden biridir. Colmar Freiherr von der Goltz, yalnizca bir asker ve danisman degil, ayni zamanda Anadolu halkini anlamaya calisan bir gözlemcidir. Bu eser, demiryolu aginin henüz sarmadigi cografyalari, büyük kentlerin ötesinde kalan yerel yasami ve doganin dinginligini Batili bir bakisla ama yargilamadan anlatir. Istanbulun selamlik törenlerinden Eyüp mezarliklarina, Camlicadan Bogaz vapurlarina dek uzanan bu anlatilar, hem dönemin sosyal yapisina hem de bireylerin yasam tarzina isik tutar.
Goltz Pasanin satirlarinda hem Batinin Doguya duydugu merak hem de Dogunun Batidan gizlenen sadeligi vardir. Kitap, modernlesme sancilariyla degisen Anadolunun gecmisine tutulmus bir aynadir. Okuyucuyu, tarihi bir yolculukla birlikte zamanin tanigi olmaya davet ederken, kültürler arasi anlayis ve empati duygusunu da pekistirir. Goltz Pasanin samimi dili ve sade anlatimi, ani ile gözlemi ustaca harmanlar. Bu eser, yalnizca bir dönemi degil, o dönemin ruhunu da hissettiren essiz bir tanikliktir.